Uncategorized

Kayınpederimin Sayesinde Yediğim Yarraklar! (4. B&

Ass

Kayınpederimin Sayesinde Yediğim Yarraklar! (4. B&Pazartesi sabahı erkenden kalkıp işe gitme hazırlığı yaparken evdekiler uyuyordu daha. Kapıdan görümceme baktım. Yüzü duvara dönük halde, yan yatmıştı. Yastığı, bir sevgili gibi bacaklarının arasına sıkıştırmıştı, amının olduğu bölgeye. Bu kız çok azgındı, ama yere bakan yürek yakan cinsten. Belki de rüyasında benimle sevişiyordu, yada yakışıklı bir gençle sikişiyordu, kimbilir. Uyandırmamaya özen göstererek kapısını tekrar kapatıp, evden çıktım. Büroya gidene kadar görümcemi düşündüm, dün gece yaşadıklarımızı. Öğleye doğru Ali bey büroya sevinçle geldi, “Aferin kız sana, sayende Cevat ihaleyi bize verdi, köşeyi döndük!” diyerek beni kucakladı, öptü. Sonra ceketinin cebinden oldukça kabarık bir zarf çıkardı ve “Al, bu senin ikramiyen! Cavit bey çok memnun kalmış senden, önümüzdeki haftasonu tekrar istiyor seni! Adamı çıldırtmışsın, hele götten sikmesine de izin vermişsin ya, anlata anlata bitiremedi! Hoş benim sayemde oldu, ilk ben bozdum bu götü, şanslıyım!” dedi, popomu avuçladı. Zarfı açıp içine baktım, gözlerim yuvalarından fırlayacaktı, hayatımda hiç bu kadar çok parayı bir arada görmemiştim. “Sana tavsiyem, bu parayı git bankaya kendi adına hesap aç, yatır. Kimseye de söyleme! Haa, verdin mi geçen günkü paranın bir kısmını kayınpederine?” dedi.”Evet verdim!” dedim. “İyi yapmışsın, godoş memnun olmuştur. Valla bir haberi olsa, hiç affetmez o da siker seni!” deyince, ağzım açık kaldı, “Nasıl yani?” dedim. “Nasıl olacak, bildiğin siker işte! Kayınpederin de az godoş değil, ama parası yok şimdi! Parası olsa arada bir gelir sorar bana, var mı sikilecek birileri diye! Para olmayınca olmuyor bu işler!” dedi. Ben telaşla, “Ama haberi yok, değil mi?” dedim. “Dalga mı geçiyorsun! Aman haaa, ağzından kaçırma sakın! Bu konu kapandı gitti, tamam mı! Hadi şimdi benim kahvemi yap gel yanıma, memişlerini özledim!” dedi. Zarfı çantama koydum, kahvesini yaptım götürdüm. Beni masanın üstüne oturttu, bacaklarımı araladı, hemen buluzumu yukarı sıyırdı, sütyenimi çözüp, gömdü kafasını memelerime. Kokladı, öptü, yaladı, emdi memelerimi. Arada bir bacaklarımı okşadı, külodumun üzerinden amımı kokladı, sonra yine memelerimi emdi. “Seni getirdiği için o godoş kayınpederine bir teşekkür hediyesi göndermek lazım, unutma da ona bir iki tane gömlek alalım!” dedi. “Tamam!” dedim. Dudaklarımı öpüp, “Hadi şimdi git işlerinin başına!” dedi. O gün birara bankaya uğradım, hesap açtım, paraları yatırdım. Kalan zamanda da bürodaki işlerle ilgilendim. Akşama doğru Ali bey içeriden seslendi. Odasına gittiğimde, “Hümeyra şu parayı al, giderken gömlek işini unutma!” dedi. “Tamam, çıkıyorum o zaman!” dedim. “Yooo hemen gitme, biraz sevişelim, ondan sonra gidersin! Bu günkü istihkakımı alayım, şu siyah çamaşırlarını giy de gel hadi!” dedi. Gittim dışkapıyı kilitledim, siyah iç çamaşırlarımı giyip vardım yanına. Beni tekli koltuğa oturttu, bacaklarımı da kaldırıp koltuğun kolçaklarına koydu. Önüme diz çöktü. Amım ve götüm olduğu gibi karşısındaydı şimdi. Dantelli tangamın üstünden amımı kokluyordu. Tangamın kenarından parmağını soktu amıma. Biraz karıştırdıktan sonra parmağını ağzına götürdü, parmağını yaladı ve “Bakıyorum yine sulanmışsın sen! Şerbet gibi de tatlı!” dedi. Tangamı yana çekip başladı amımı yalamaya. Yaladıkça ben azıyordum, “Yeter ama Ali bey, hadi biraz da ben yarak yalayım!” dedim. “Ozaman 69 yapalım, ikimiz de mahrum kalmayalım bundan!” dedi. Yere halının üstüne yattı. Beni üstüne Kadıköy travesti ters aldı, 69 olduk. Ben onun sikini emip yalarken, o da benim amcığımı yalıyor, emiyor, parmakları ile amımı ve götümü sikiyordu… “Daha fazla dayanamıyacağım ben yavrum!” diyerek hemen beni kaldırıp koltuğa domalttı. Arkama geçip götüme kökledi. Ve sikmeye başladı. Öyle hızlı pompalıyordu ki götüme, göğüslerim sallanıyordu. Arada bir kalçama tokat atıyor, üstüme eğilip alttan göğüslerimi mıncıklıyordu. Ve bu beni dahada şehvetli kılıyordu nedense. Sırayla biraz götümü sikiyor, sonra da amıma geçiriyordu. 10-15 dakika beni o pozisyonda siktikten sonra boşaldık ikimiz de. Banyoya gittik, bir güzel yıkandık. Saçlarımı kuruttum. Çıktık. Tabii ki gömleklerin parasını da aldıktan sonra. Ben AVM’ye gidip, kayınpederim için iki tane gömlek, ona uygun da iki kravat aldım. Çok pahalıydı aldıklarım, ama yine de arttı verdiği para. AVM’nin çıkışında ünlü bir baklavacı vardı. Canım ne zamandır tatlı istiyordu, ordan da büyük bir kutu baklava alıp eve gittim. Eve girdiğimde görümcem mutfakta yemek hazırlıyordu. Kayınpeder ise oturmuş haberleri seyrediyordu. “Baba, Ali bey para verdi, git babana hediye al dedi. Bakalım beğenecekmisin?” deyip paketleri verdim. Kayınpeder açınca çok sevindi, ayağa kalktı, teşekkür etti, yanaklarımdan ıslak ıslak öptü birkaç kez. “Aslan gelinim benim, sen birtanesin!” diyerek sırtımı sıvazladı. O anda aklıma Ali beyin kayınpederim hakkında söylediği şeyler geldi. Acaba kayınpederim de beni sikermiydi gerçekten? Yarağı nasıldı acaba? En son nezaman birisini sikmişti acaba? Parasızlıktan çapkınlık ta yapamıyordu, üstelik kayınvalidem öleli epey olmuştu! Ben bu düşüncelere dalmışken, kayınpederim popoma bir hafif bir şaplak attı ve “Hadi güzel gelinim, yemeğimizi yiyelim, acıktım ben!” dedi. “Tamam baba!” diyerek odama gidip üzerimi değiştirdim. Elbiselerimi çıkardığımda, altımdaki külotun ıslanmış olduğunu farkettim. Tuhaf bir durumdu bu, kayınpederim hakkında o şeyleri düşünürken, amım sulanmış ve ve külotumu ıslatmıştı. Bunun nasıl olabileceğine hayret ede ede külotumu değiştirdim. Eşofmanlarımı giyip mutfağa geçtim. Yorgun olduğum halde görümceme sofrayı hazırlamasına yardım ettim. Görümcem, dün gece yaşadıklarımızdan dolayı heyecanlıydı, benimle konuşurken yüzü kızarıyor, sesi titriyordu. Ama dün gece hakkında konuşmadık, havadan sudan sohbetlerle sofrayı hazırladık. Yemek yerken, kayınpederimin beni sikme düşüncesi bir saniye bile çıkmadı kafamdan. Daha bu güne kadar kayınpederimi hep bir baba gibi, kendi babam gibi görüyordum. Ama şimdi onun da seks ihtiyaçları olan bir erkek olduğu düşüncesi beynimden çıkmıyordu bir türlü. Kayınpederim de olsa, sonuçta o da bir erkekti. Acaba normal erkekler gibi, o da beni arzuluyormuydu? Beni düşünerek 31 çekiyormuydu? İçinden hiç geçiriyormuydu, (Ahh şu gelinimi birkez siksem!) diye? Ben banyo yaparken falan beni hiç gözetlemişmiydi anahtar deliğinden? Kirli sepetine attığım iç çamaşırlarımı koklamışmıydı? Ben evde yokken yatakodama girmişmiydi, çekmecelerimi karıştırmışmıydı? Ben neler düşünüyordum! Fakat elimde değildi, düşünmeden edemiyordum. Beynimle amım yer değiştirmiş gibiydi. Ve beynim sulanmıştı! Görümcemin, “Yenge, yemeğini yesene, soğudu iyice!” diye dürtmesiyle kendime geldim, tabağımdaki yemeği kaşıkladım. Baklavayı da yemekten sonra afiyetle yedik. Üzerine çaylarımızı da içtikten sonra, kayınpederim, yemeği çok yediğini söyleyip, “Biraz Kadıköy travestileri yürüyüşe çıkacağım, ordan da kahvehaneye gideceğim!” dedi gitti. Biliyordum ki, kahvehane kapanmadan önce de gelmezdi. Sofrayı kaldırmaya ve bulaşıkları yıkamaya görümceme yardım ettim. Yine dün gece kakkında tek kelime çıkmadı görümcemin ağzından. Acaba konuyu açmamı benden mi bekliyordu? Görümcemle kendimize birer çay daha doldurup, geçtik TV’nin karşısına, üçlü koltuğa oturduk. Birden uzun bir sessizlik oldu. Görümcem gözlerini TV’ye dikmiş, boş boş bakıyordu. Sanki birşey düşünüyordu. Sessizliği ben bozdum, “Dün gece hakkında ne düşünüyorsun canım?” diye sordum. Kafasını çevirdi, gözlerime ürkek ürkek bakarak, titrek bir sesle, “Utanıyorum…” dedi. “Niye utanıyorsun ki?” dedim. “Ne bileyim işte… dün gece yaptıklarım için bana kızmışsındır diye…” dedi. “Saçmalama! Niye kızacakmışım ki? Aksine çok hoşuma gitti! Canım benim!” deyip, uzandım dudaklarına bir öpücük kondurdum. Ve öpüşmeye başladık. Çılgınca, dudaklarımı kemirircesine öpüyordu dudaklarımı. Dün geceden daha ateşliydi öpüşmemiz. Kayınpederimin beni sikme düşüncesiyle zaten iyice azmıştım. Canım müthiş sevişmek istiyordu. Ama salonda olmazdı. Görümcemin elinden tutup, “Kalk odama gidelim!” dedim ve kalktık. Odama gittik. Tam kapıyı kapatacaktım, aklıma birşey geldi, “Sen soyun, ben geliyorum hemen!” diyerek, mutfağa gittim. Dolaptan, farklı boy ve kalınlıklarda iki salatalık seçip, döndüm odaya. Görümcem soyunup yorganın altına girmiş, yorganı boğazına kadar çekmiş, merakla gözlerini kapıya dikmişti. Yerde eşofmanları ve külodu duruyordu. Elimdeki salatalıkları görünce, “Ne olacak onlar yenge?” diye sordu. Ben de gülerek, “Ciddi ciddi soruyormusun?” deyince, “Haa, anladım!” dedi. Aslında ilk gördüğünde anlamıştı, ama saf ayağına yatıyordu küçük orospu. Salatalıkları komodinin üzerine bıraktım ve ben de soyundum. Yatağa girmek için yorganı açmak istediğimde, “Yenge, ışığı kapatırmısın?” dedi görümcem. “Tamam canım!” deyip, gidip kapattım geldim. Gecelambasını açtım, girdim yorganın altına. Hemen birbirimize sarıldık ve öpüştük. Okşadık birbirimizin göğüslerini, bacaklarını, götlerini. Elimi amına attığımda bir sürprizle karşılaştım. Görümcem amının kıllarını almıştı. Yorganı açmak istediğimde, görümcem önce yorganı tutup açtırmadı. Belli ki amının kıllarını aldığı için utanıyordu. “Utanılacak birşey yok bunda canım!” deyip çektim yorganı üstünden. Bacaklarını sıkı sıkı birleştirmişti. Amı kaymak gibi olmuştu. Klitorisi ve birbirine yapışık, küçücük am dudakları kabak gibi ortaya çıkmıştı. Eğildim, öpücükler kondurdum klitorisine. Dudaklarım klitorisine değdikçe irkiliyordu. Dilimi amının dudaklarında gezindirmeye başladığımda bacaklarını iyice açtı. Ama halen am dudakları birbirine yapışıktı, dilimi aralarına sokup birkaç kez yukarı aşağı yaladığımda, onlar da ayrıldılar. Çok güzel amcığı vardı bu kızın. Küçücük, körpecik ve bakire amı sulu bir ‘Kayısı’ gibiydi. Ve ben doya doya yemek istiyordum! Yorganı ayağımla ittirip yataktan tamamen düşürdüm yere ve “69 yapalım!” dedim. “Tamam!” dedi hemen, doğruldu. 69 nedir biliyordu, saf ayağına yatmadı bu kez. Ama birkaç saniyeliğine trafik karıştı, kim kimin üzerine çıkacağı konusunda. Benim sırtüstü yatmamla, görümcem de ters olarak üzerime çıktı. Bacaklarından tutup biraz daha kendime çektim. Şimdi olmuştu. Amı yüzüme yakınlaşmıştı. Kafamın altına yastığı koyduğumda, dilimin amına yetişiyordu. Travesti kadıköy Yine de amını daha rahat yalayabilmem için arasıra kafamı yastıktan kaldırmam gerekecekti. Bu sırada görümcem ilgiyle amımı seyrediyordu. Ama ben onun amını yalamaya başlayınca, o da gömdü yüzünü amıma, başladı yalamaya. Onun küçücük amının badem gibi dudaklarını içime çekiyordum. Şapurdata şapurdata yalıyor, emiyordum amını. Klitorisini öpüp, yalıyor, emiyordum. Rahat bir 15-20 dakika yaladım, en az iki kere orgazm ettim görümcemi. Yine de doymuyordum yalamaya. Dilimi bazen amının deliğine sokup çıkarıyordum. Ozaman o da benim amımı deli gibi yalıyordu. Ben götüne işaret parmağımı ilk boğumuna kadar soktuğumda irkildi, kafasını kaldırdı. Tamamını sokmamı bekliyor gibiydi. Öyle de yaptım, yavaş yavaş parmağımın tamamını soktum götüne. Sonra sokup çıkarmaya başladım parmağımı. Görümcem amımı yalamayı bırakmıştı, bacaklarımdan tutunarak duruyordu. Götünün parmaklanmasından aldığı zevke konsantre olmuş gibiydi. Parmağımı götünden çıkarıp, salatalıklara uzandım. İkisini de aldım. Büyük olanı görümceme verdim, “Amıma soksana bunu!” diyerek. Görümcem salatalığı amıma sokarken, ben de küçük salatalığın ucunu görümcemin amının dudakları arasına biraz sürtüp ıslattım. Görümcem salatalığı amına sokacağımı sanıyordu herhalde, yine hareketsiz duruyordu. Ama ben salatalığı görümcemin götüne dayadım ve sokmaya başladım. Ucu biraz girince, kısa bir, “Ahh!” sesi çıktı görümcemden. Salatalığı kıvıra kıvıra, tükürüp, azar azar sokup çıkara çıkara, göt deliğini genişlete genişlete sokuyordum. Bir süre sonra alışmıştı göt deliği. Artık ben de, onun benim amıma sokup çıkardığı gibi, hızlı hızlı sokup çıkarıyordum salatalığı götüne. Diğer elimin parmaklarıyla da amını okşuyordum, klitorisini ovalıyordum. Arada bir tükürmeyi de ihmal etmiyordum. O da benim amıma tükürüyor, salatalığı amıma sokup çıkarırken, klitorisimi emiyordu. İkimizin de inlemeleri ve çığlıkları yükselerek artmıştı. Özgürce. Kimse duyamazdı nasıl olsa, evde yalnızdık. İkimiz de orgazm olmaya yaklaşmıştık. Önce ben orgazm oldum. Kendimi frenlemeden, çığlıklar ata ata boşaldım. Hemen sonra da görümcemin amının suları yüzüme damlamaya başladı. O da özgür çığlıklar ata ata orgazm oldu, boşaldı. İkimiz de zevkten bayılmış gibiydik. Kendimize gelmemiz dakikalar aldı. Salatalıkları komodinin üstüne koyduk, sarıldık birbirimize. Öpüştük. Uzunca bir süre birbirimize sarılı yattık. Hiç konuşmadan. Evdeki huzur veren sessizliği bozmadan. Saatlerce bu şekilde yatabilirdik. Saat! Aklıma saate bakmak geldi. Eyvah, kayınpederimin eve gelme saati yaklaşmıştı. Telaşla kalktım, görümceme gitmesi gerektiğini söyledim, külodumu aldım yerden, giydim. Geceliğimi çıkardım dolaptan, geçirdim üstüme. Görümcem de giyindi. Ama yine mızmızlanıyordu gitmemek için. “Yaa yenge…” deyip duruyor, benimle uyumak istiyordu yine. Dudaklarından öptüm, poposuna şaplak attım. “Hadi canım, hadi aşkım, hadi güzelim, hadi yengesinin gülü!” diye, pohpohlaya pohpohlaya gönderdim odasına. Salatalıklar! Salatalıkları aldım, mutfakta bir poşete koyup, çöp kovasına attım. Ellerimi yıkayıp odama döndüm. Yattım uyumak için. Ama yatakta dönüp durdum bir süre. Saate baktım, kayınpederimin rutin kahvehaneden gelme saati epey bir geçmişti. Ve kayınpederim daha eve gelmemişti. Sonra dalmışım uykuya. Bir arabanın sesiyle uyandım. Saate baktım, 04:00’e geliyordu. Kalktım perdeyi aralayıp dışarıya baktım, gelen arabadan kayınpederim indi. Muhtemelen arkadaşlarıyla içmekten geliyordu bu saatte. Ara sıra demlenirdi. Araba uzaklaşınca, perdeyi kapatıp yatağa girdim tekrar. Az sonra dışkapının açılma ve kapanma sesi geldi. Bir süre sonra da benim odamın kapısı açıldı, odamın ışığı yandı. Ve kayınpederimle göz göze geldik… [Hüme

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32